21 Kasım 2015 Cumartesi

Trendeki Kız


Güz Okuma Şenliği 1. Kategoriden herkese selamlar olsun. Trendeki Kız bitti. Biterken beni de bitirdi. En başından beri sıkıntıdan patlayacak gibi olmama ramak kala bitirdim kitabı. Kitap güzel, hikayesi sürükleyici. Sizi alıyor, uçurup başka bir yere savuruyor buraya kadar tamam. Sorun zaten kitapta değil. Bende... Uzun süredir bu tarz kitap okumayınca bir ileri, bir geri kitabın kurgusuna yetişemedim. Sonuç olarak bitirdim mi? Tabi ki bitirdim. Zaten çok ağır olmadığı sürece hiç bir kitabı yarıda bırakmam. Bu da bir şekilde bitti.

Kitap aslında cidden çok güzel heleki bir yerinden sonra sizi alıp götürüyor. Gerim gerim gerilmiyorsunuz yani ben gerilmedim ama bir aksiyonu var şimdi kitabın.

Vizyon tarihi hakkında net bir bilgim yok ama 2016 yılı içerisinde -sanırım 7 Ekimdeydi İthaki'nin instagram hesabında yayınlanmıştı- filmi vizyona giriyor. Açıkçası kitabından daha çok sevdiğim filmler listesine girebilir.

Eğer cinayet üzerine işleyen (kitabı bu cümle ile basitleştirdiğimin farkındayım uykun cümle kuramıyorum) kurgu romanlarını seviyorsanız bu romanıda okumalısınız. Eğer sevmiyorsanız hiç bulaşmayın derim ama yine de siz bilirsiniz :)

Hadi ben kaçtım. Nar Ağacı'nı okumaya başlayacağım :)

11 Kasım 2015 Çarşamba

Gurur ve Önyargı


Gurur ve Önyargı;

Jane Austen, Türkiye İş Bankası Yayınları / Hasan Ali Yücel Klasikleri, 16. Basım
Başlangıç Tarihi; 13.10.15, Bitiş Tarihi; 2.11.15 

"Ben de gururunu affedebilirdim, benim gururumu yaralamasaydı."

"Elinizde tam iki yüz yıllı büyü tutuyorsunuz diye başlar kitabın çevirmeni Hamdi Koç kitap hakkındaki yazısına. Ne kadar doğru söylediğini tam anlamıyla kitabın kapağını kapattığınız da anlıyorsunuz. Ailelerin evlilik üzerinde ki, kızlarının ve yahut oğullarının evlenicekleri insanı seçmelerinde ki parazitliğini ve ne olursa olsun aşkın herşeyden üstün geleceğini bilirsiniz. İşte 18.-19. yüzyıllarında İngiliz ailelerinde görünen statü farkı ve bu farktan doğan 'bunlar evlenemez' anlayışından doğan bir kitap. Jane Austen kapalı yaşayan, hayatını çok kişinin bilmediği, hiç evlenmemiş bir yazar. Ve belki bu kitaptaki karakterlerden biri onun yaşadığı bir aşkın gösterimidir. 

Kitabı okurken sevgili @kitapkahvekedi 'nin yorumunu okumuştum. "18 yaş civarında okusaydım çok etkilenebilirdim ama bu yaşta okununca o aileye, özellikle anneye daha acımasız bir gözle bakıyorsunuz." demişti. Aslında 19 yaşında okumama rağmen anneye ben de oldukça acımasız bir gözle baktım. Kızlarını sadece para gözüyle gören ve aslında mutluluklarıyla zerre kadar ilgilenmeyen bir annem olmasını asla istemezdim. 

Gurur ve Önyargı Bennet'lerin hayat akışını anlatan ve günümüz coğrafyasında da çokça karşımıza çıkan zengin-fakir ayrımı çok baskın bir şekilde anlatılıyor. Gururlu olan Mr. Darcy ve önyargılı davranan Elizabeth ile Jane ve Mr. Bingley arasında süren imkansız görünen aşk hikayeleri... Aslında kitap bu. Ama işlenişi ve o güzel sonu sizi kitabın kapağını kapattığınızda huzura erdiriyor."

Başka bir kitapla en yakın zaman da görüşmek üzere.

19 Eylül 2015 Cumartesi

As Maça


"Hayatımın kitabı..."

Selim Çiprut, Siyahinci Yayınları, 11. Baskı
Başlangıç ve Bitiş Yılı; 2013 Yılı...

" 'As Maça' henüz çocukken birbirlerine bağlanan, farklı kişiliklere sahip olan dört erkek arkadaşın, zamanla hayatın zorluklarına karşı omuz omuza dimdik ayakta durup, hayattan ve birbirlerinden asla vazgeçmediklerini anlatan bir dostluk öyküsüdür..."

"Her insanın hayatında O'nu mucizelere götüren bir As Maça'sı vardır."

'Kitapçı da bulduğum anda attığım çığlığı, okuduğum her satıra kendimi verişimi, saatler sürse de yemeden içmeden kitabı bitirişimi, okuması için verdiğim herkesten aynı geri dönüşü alışımı ve ilk kez bir kitabı okurken saatlerce hatta ve hatta günlerce ağlayışımı nasıl unutabilirim? Elimi tekrar attığımda hızla geri çekiyorum çünkü iki yıl geçmesine rağmen etkisini atabilmiş değilim. Evet kimine göre abartıyormuşum gibi gelebilir ama gerçek bu. As Maça hayatımın kitabı ve sanırım ilelebet öyle kalacak. 

Hikaye aslında basit bir hikaye zaten kitabı okurken öyle vauuuvvvv falan olmuyorsunuz. Ama bu hikaye de beni kendine çeken bir şey var, sadece beni değil benim haricimde okuyan dört kişiyi de çeken bir şey var. Üzerinden geçen bu iki yıl da hala bunu çözebilmiş değilim... 

Selim Çiprut'u seviyorum, yazdığı kitapları, hikayelerini... Ama As Maça hepsinden her kitaptan farklı. Belki içinde ki dostluk kokan satırları hayatımda istediğim içindir... 

Evet ben bu kitabı okuyalı çok oldu. Yıllar geçti üstünden... Belki de tam iki yıl olmuştur. Tam tarihi hatırlamıyorum. 2013 Eylül veya Ekim olduğunu zannediyorum sadece... 

Film olması gibi bir söylenti vardı. Hatta senaryolaştırıldı bildiğim kadarıyla. Ama film olmaz gibi bir şey söylenmişti diye hatırlıyorum. Ve önceden film olsa da izlesek diye düşünüyordum ama şimdi olamaması için dua ediyorum. Ne olur en iyi yönetmen ve en yetenekli oyuncular olmadan film falan olmasın. Hikayeyi okurken kafamızda oluşan o karakterler ölmesin...

Yonca Tokbaş'ın lafına harfi harfine katılıyorum; "As Maça'mı bitti yoksa ben mi bilmiyorum..."

İyi ki varsın Selim Çiprut...

Instagram; @ecaeriis
Yazar; Instagram; @selimciprut, Twitter; @selimciprut


18 Eylül 2015 Cuma

Marslı


The Martian, Andy Weir, İthaki Yayınları, 3. Baskı
Başlangıç Tarihi; 9.7.15, Bitiş Tarihi; 13.7.15

"O, dünyanın en ünlü adamı. Sorun şu ki, Dünya'da değil."

"Altı gün önce Mark Watney Mars'a ayak basan ilk insanlardan biriydi. Şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin."

'Mars'a keşif için giden Ares 3 ekibi 6. günlerinde kum fırtınasına yakalanır. Ekip araştırmalarına devam edemez ve NASA tarafından geri çağırılır. MTA'ya geri dönüş esnasında Hab'den kopan ve dünyayla tüm iletişimi sağlayan ana uydu çanağı kopar ve sinyal antenlerine çarpar. Sinyal anteni MTA'ya ulaşmaya çalışan ekipten Mark'a çarpar ve Mars'ta yaşamaya çalışan bir adamın yeni hayatının ilk günü başlar.

Şunu öncelikle söyleyeyim lütfen yapılan kötü yorumlara aldırış etmeden kendiniz okuyarak karar verin bu kitabın nasıl olduğuna. Net söylüyorum bu kitap HA-Rİ-KA !!! Bilimi seviyorsanız, uzaya meraklıysanız ya da bunları boşverin eğlenmeyi seviyorsanız Mark Watney ile bir an önce tanışmalısınız :) :Baktığınız zaman çok fazla bilimsel sözcük ve terim içeriyor. Bir yerden sonra önceki satırda ne okuduğunuzu bile unutabiliyorsunuz ama 'Mark Watney kurtulacak mı?' diye merakla ve heyecanla okumaya devam ediyorsunuz. Hatta siz de uzaya çıkma isteğiyle doluyorsunuz. Yani itiraf edeyim biri bana 'Kalk uzaya gidiyoruz!' dese kendim uçarak giderim :) '


Küçük bir dipnot; 2 Ekim'de Marslı beyaz perdeye taşınıyor. Yönetmenliğini Ridley Scott'ın yaptığı Matt Damon gibi (bu adama aşığım) usta bir oyuncunun oynadığı (bir parantez daha Mark Watney'i daha iyi biri oynayabilir miydi? ;)) filmi dört gözle bekliyorum!


Instagram; @ecaeriis

16 Eylül 2015 Çarşamba

Pi


Akilah Azra Kohen, Destek Yayınları, 1. Baskı
Başlangıç Tarihi; 23.8.15, Bitiş Tarihi; 9.9.15

"Bu hikaye burada bitecek ve sen başlayacaksın."

"...Beni takip etmen için yolumuzu onların hikayeleriyle süsledim. Anlamları da hemen hemen her satıra gizledim. Çünkü Pi'deydi asıl anlatmak istediklerim. Çaresizdim. Vazgeçemezdim. Sana bu manzarayı mutlaka göstermeliydim. Seninle nihayet burada buluşmak için çok emek verdim..."

'Yolculuğun sonu, senin hikayenin başı... Yazacak cümle bulamadığımı sizlere söylemeliyim. Onlar artık bildiğiniz insanlar değiller. Değiştiler, değişirken öğrendiler ve öğrettiler. Bu evrende var olmak için içinden geleni değil istenileni yapmamız gerektiği yalanıyla büyüdük her birimiz. Onlarda böyle büyüdü. Bazıları bu şekilde ayakta kalmaya olan inancına yenik düştü, bazıları da içinden geldiği gibi yaşamayı seçti. Ve yine gerçekçi olan kazandı. Sanatla, müzikle, aşkla, ihtirasla harmanlanmış bir farkındalık öyküsü. Benim için bir kişisel gelişim romanı hatta romanları. Can Manay'ın, Bilge'nin, Ali'nin, Ada'nın, Göksel'in, Deniz'in, Duru'nun, Özge'nin, Sadık'ın ve daha nicelerinin hikayesi burada bitti. 

Ve şimdi senin sıran... 

Önce Fi'de kaybolmaya, Çi ile sürüklenmeye ve Pi ile kendini keşfetmeye hazır mısın?'


Instagram; @ecaeriis

15 Eylül 2015 Salı

Çi


Akilah Azra Kohen, Destek Yayınları, 59. Baskı
Başlangıç Tarihi; 12.8.15, Bitiş Tarihi; 23.8.15

"İyi bir hikaye asıl bittiğinde başlar."

"Hayat, insanın kendi potansiyeline ulaşılabilmesi için dikkatle, incelikle, muhteşem bir zekayla dizayn edilmiştir. Yapman gerekeni yapamıyorsan, olamıyorsan, doğamıyorsan hayat çok acıtır, anlaman için hırpalar, yorar. Seni sen yapabilmek için ne gerekirse yapmaya hazırdır.

Asla rahat bırakılmazsın.

Öylesine, anlamsız varolamazsın.

Mutluluğa saklanamazsın.

Öyleyse acına sahip çıkmalısın!

Çünkü acı, bilginin bedene inmesidir."

'Çi... Nasıl da yolunda gibi gözüküyordu her şey Can Manay için, kendini ne kadar huzurlu hissetmişti Duru, Özge her şeyin doğru gideceğine inanmıştı, Ada müziğe kendini nasıl da teslim etmişti, Deniz kendini evrene nasıl feda etmişti... Her karakter olmasını istediğini nasılda en güzel şekilde yaşıyordu... Sonlarından habersiz, gelecekten beklentisiz... Sonra herkesin rotası değişti. Bambaşka yerlere, bambaşka hikayelere sürüklendiler bir bir... Nereden bilebilirlerdi ki yaşayacaklarını. Hayat anlardan ibaret değil miydi?

Çi toplumumuzun geçmiş günlerde yaşadığı etkisinin hala sürdüğü Gezi Direnişi'ne oldukça fazla değinmiş. Ağır toplumsal sorunların karakterlerimizin hayatlarına en küçük nokta dahi olsa nasıl etki ettiğini bilgin bir dille aktarıyor okuyuculara. Olayları Fi ile birlikte kafanızda kurduysanız ve hayallerinizi Fi doğrultusunda kurduysanız hemen vazgeçin... Çünkü Çi sizi bambaşka yerlere sürükleyecek...'

Instagram; @ecaeriis

11 Eylül 2015 Cuma

Fi


Akilah Azra Kohen, Destek Yayınları, 92. Baskı,
Başlangıç Tarihi; 28.7.15, Bitiş Tarihi; 12.8.15

"Fi güzelliğin lanetlendiği, zekanın yağmalandığı, iyinin kurban edildiği ve kasaba kurnazlığıyla yönetilen bu gezegende, içine doğduğumuz bu kutsal hayatı kutlamak için yazılmıştır. Kendi potansiyelini keşfetme cesareti gösterebilmiş gerçek kişilere, çatlama cesareti gösterebilmiş tohumlara adanmıştır."

"Bu hikayenin sadece inanılmaz tarafları gerçektir."

'Fi... Farklı bir hikayenin ilk kitabı. Birbirine hiç benzemeyen birden fazla karakterin yavaş yavaş bir araya toplanması... Manipülasyon, seks, aldanma, aldatma konularının sıklıkla görüldüğü fakat altta yatan konuyu ancak seçilmiş ve şekilciliğe önem vermeyen insanların anlayacağı eşsiz bir hikaye. 

Her karakteri okuyup anlamaya çalışırken kendinizden bir parça bulacağınız aşikar. Sizi mutlaka bir yerde yakalayacak bu kitap. Belki ilk sayfasında varacaksınız farkına belki seri bittikten sonra. Ben bu üçlemeyi okumak için sabrettim. Duyduğum ilk gün içime düşen kurt beni her ne kadar kemirse de vazgeçmedim. Sabrettim. Belki de sonunda Pi'yi kapatınca düşüneceklerimi hissettim, bilmiyorum. Ama bir şeyin "Dur!" diye emrettiğini biliyorum.

Can Manay'ı, Deniz'i, Ada'yı, Duru'yu, Bilgeyi, Ali'yi, Eti'yi, Özge'yi aramaya çalışırken kayboldum. Sonrasında yine kendimi buldum...'

Instagram; @ecaeriis