20 Ağustos 2016 Cumartesi

Bülbülü Öldürmek


Bülbülü Öldürmek

Harper Lee, Sel Yayıncılık, 13.Baskı

Irkçılık! Şu hayatta en sevmediğim konulardan sadece biri. İnsanları aslında herkes eşitken sırf ten renkleri farklı diye yargılamak, zenci diye hitap edip aşağılamaya çalışmak -ki zenci kelimesini ırkçı bir söylem olarak hala görmüyorum yani en azından kendi içimde- hem de her yaz güneşin altına malak gibi yatıp bronzlaşmaya çalışan beyaz tenlilerin aşağılamaya çalışması oldukça ironik bir mesele... Beyaz tenlilerin kral, siyah tenlilerin köle olarak görüldüğü günümüz dünyasında böyle bir kitapla tanışmak çok manidar oldu benim adıma. Aslında yıllardır elimin gittiği ama bir şekilde geri çektiğim başka kitaplara yöneldiğim bu yapıtı çok doğru bir zamanlamayla okumuşum. Artık kendi fikirlerim kendi benliğime daha çok yerleşmeye başlamışken, kendimden bir şeyler bulduğum romanlar okumak daha da çok beni tatmin ediyor...

Kitaba şöyle bir değinecek olursam; Harper Lee'nin 1936 yılında 10 yaşındayken yaşadığı hem onu hem çevresindekileri etkileyen bir olayı ana konu olarak belirlediği bir nevi otobiyografi türünde olan bu kitapta kendi doğduğu kasaba olan Monroeville'yi Maycomb diye tanıtarak yazmış. Kitabın ana konusu ise çevredeki kimsenin haz etmediği Ewell'arın asılsız bir ırza geçme suçuyla dava açtıkları Tom Robbinson'un suçsuz olduğuna inanan ve bunu kanıtlamaya çalışan Atticus Finc'in davasını ve baş karakterimiz Scout Finch'in hayatını anlatıyor. Kitaptan öyle satırlarca bahsetmek istemiyorum çünkü bu okumamış olanlara bir haksızlık olur (kendim bu tarz yazıları pek sevmem). O yüzden kısa kesmeliyim. 

Şöyle bir kitabın hayatından bahsedecek olursam; 1960 yılında yayımlanan kitap oldukça ses getiriyor ve 1961 yılında Pulitzer ödülüne layık görülüyor. 1962 yılında film olarak beyaz perdeye yansıtılıyor ve bu filmde 1963 yılında 3 farklı dalda Oscar'ı kapıyor. Eser 55 yıl boyunca Harper Lee'nin ilk ve tek kitabı unvanını korurken 2015 yılında yayımlanan Tespih Ağacının Gölgesinde kitabıyla 20 yıl sonra New York'tan Maycomb'a gelen Jean Louise (Scout) Finch'in hayatını yeniden gözler önüne seriyor... 

Ve bu yazı da benim en uzun kitap eleştirisi -her ne kadar eleştiri olmasa da- yazım olarak blogumun tarihine geçiyor...

Kısa bir süre içinde blog içeriği ile ilgili ufak bir değişiklik yapacağım ama üzerinde biraz çalışmalıyım... Sizi seviyorum :)